Kova Burcuna Alternatif Bir Bakış
Kova burçlarının özelliklerini hepimiz biliyoruz: özgür, isyankar, sıra dışı, beklenmedik vs. vs… Ben de bir Güneş — Ay — Merkür Kova insanı olarak size zaten bildiğiniz sıradan şeylerden bahsetmeyeceğim. Gelin Kova burcuna biraz daha farklı bir perspektiften bakalım ve sembolizmayı çözelim.
Burçlar astrolojinin en eğlenceli kısmı, kabul ediyorum. Burç üzerinden kişinin karakterini çözmek benim de hoşuma gidiyor ama aynı zamanda astrolojinin yüzeyselleştirildiği ve kişilerin genellenmesinde bir araç olarak kullanıldığı için biraz da muzdaribim, bu astrolojide derinine inilmesi gereken bir konu zira burçlar bize “Nasıl?” sorusunun cevabını verir. Örneğin Güneş burcumuz nasıl var olduğumuzu anlatırken Ay burcumuz duygularımızı ve bilinçdışı yönümüzü nasıl ortaya koyduğumuzu anlatır. Yani astroloji dediğimiz şey genelleme yapılamayacak kadar bireysel işleyen bir sistem. Hatta sistem demişken, astroloji de Kova burcunun alanlarından biridir ve bu tesadüf olamayacak kadar anlatacaklarımla ilgili.
Bir burcu anlamak için onun temsil ettiği şeylerle beraber burcun yönetici gezegenine, karşıt burcuna ve antisyasına* da bakmamız lazım ki denklem tamamlansın. Dolayısıyla Kova burcunu anlayabilmek yönetici gezegeni Satürn’e (ben modern yöneticisi Uranüs’ün Kova’ya uyduğunu düşünmüyorum), karşıt burcu Aslan’a ve antisyası Akrep’e bakalım.
*Antisya bir burcunun Yengeç-Oğlak aksında gölgesinin düştüğü burç anlamına geliyor. Eğer astroloji ile yakından ilgili değilseniz buna takılmayın, yazının devamında biraz daha netleştireceğim bu etkiyi.
Kova burcu iyi ya da kötü, küçük ya da büyük tüm sistem ve gruplarla ilgilidir. Yani bir taraftar grubu da Kova burcu ile temsil edilir, kendini vegan olarak tanımlayan insanların oluşturduğu grup da, hatta olumsuz kullanımda t*rör örgütü mensupları da bir grup oluşturdukları için pek ala Kova burcunun konusudur. Bu kişilerin hepsi bir fikri benimsiyor ve onları bir araya getiren şey de aynı amaç ve fikri paylaşmaları. Yani bireysel düşünceler birleşerek ortak bir düşünceyi oluşturuyor. Kova burcunun karşıt burcu Aslan’da yönetici olarak Güneş yani benlik, ego var. Kova burcunun yöneticisi Satürn ise bu kalabalığı birleştiren güç. (Satürn genel olarak zorluk ve engel ile özdeşleştirilse de aslında küçültmek, daraltmak ile alakalı bir gezegen ve birleştirerek küçültmek bu duruma tam uyuyor.) Satürn bu kalabalığı birleştirip tek bir kompakt yapı haline getirdiğinde artık bu yapıyı oluşturan elementler görünmez hale geliyor. Buna örnek olarak bir bina inşaatını gösterebilirim. Çimento, demir, kum gibi ayrı malzemeler bir bütünü oluşturduğunda nasıl ki artık onlara ayrı birer gözle bakmıyoruz ve bina diyoruz, aynı bu örnekteki gibi bir grubu oluşturan her bir kişi de grubun yapıtaşı olarak bireyselliğini kaybettiğinde bireylerin şahsi varlığı yok oluyor ve ego zarar görüyor. Güneş’in Kova burcunda zarar görmesinin sebebini şimdi daha iyi anlayabildiğinizi umuyorum. Aynı şekilde Satürn de Aslan burcunda zarar görüyor çünkü ego bir ve eşsiz, dolayısıyla Satürn onu birleştirip bir yapı haline getiremiyor.
Peki bir topluluğu oluşturan her birey o topluluğun ortak fikrine eşit derecede sahip çıkabilir mi? Mesela futbola o kadar da düşkün olmayan biri de bir takım tutarak o taraftar grubunun parçası olabilir. Özünde bu bağlılığı hissedememesi grup içerisinde yer almasına engel değildir ama bütünün içindeki birliği de dağ gibi orada durur. Bu durumda bireysel düşüncesi için önünde iki seçenek var: Ya egosuna yenik düşerek (Güneş-Aslan öne çıkacak) futbolun o kadar da şahane bir spor olmadığını söyleyerek gruptan (Kova) atılacak, ya da bu düşüncesini içinde saklayarak grubun bir parçası olmaya devam edecek ama zarar görecek (Güneş’in Kova’da zararda olması). Hatta belki de futbol hayatının çok önemli bir parçası olmadığı için grupta diğer taraftarlar kadar etkin rol alamayacak ve bir noktada bu taraftar grubundan kopacak. Yani ya grup bu kişiyi eleyecek ya da kişi kendi kendine elenecek. Geride sadece grubun hakkını veren kişiler kalacak çünkü grubun temposu da zamanla artacak ve dönüşecek. Burada grubun kurallarını koyan ve sürekli geliştiren yöneticisi Satürn’e bir göz kırpalım fakat buna sonra geleceğiz.
Herhangi bir grubun ya da sistemin sürekliliği için güvenlik şarttır. Bu güvenlik ihtiyacı da Kova burcunun antisyasının Akrep burcu olmasıyla açıklanabilir çünkü Akrep burcuna göre tehlike arz eden her şey yok edilmeli veya tehlikesiz bir hale dönüştürülmelidir. Akrep burcunda “biraz” yoktur, ya hep ya da hiç vardır. Grubun devamlılığı için de “hep” olması gereklidir yoksa grup kendi kendine yok olur, yani “hiç” olur. O yüzden grup hem kurallarla bu istikrarı devam ettirmeye çalışır, hem de kendisine risk oluşturan her şeyi yok eder. Her yok ediş yeni bir kural da getirir çünkü bugüne kadar düşünülmemiş yeni bir risk deneyimlenmiştir ve bir daha bu riskle karşılaşmak ancak aptalların işi olabilir.
Kova-Akrep antisyasının bir diğer sembolizması da grupların dönüştürücü etkisidir. Bireysel olarak bir düzene baş kaldırmak mümkün değildir, karşı çıkan kişi susturulması kolay bir hedef haline gelir. Oysa bir kişinin liderliğinde (Güneş-Aslan yine sahnede) birleşmiş güçlü bir sesi (grubu) susturmak o kadar kolay değildir. Kolektif bir burç olan Kova’nın temsil ettiği her topluluk (sosyal medya da dahil) amaçları doğrultusunda düzeni değiştirebilir. Düzen değişimleri ve dönüşümler de her zaman krizlerle gelir ve krizlerle dönüşmenin temsilcisi de Akrep burcudur. Son yıllarda tüm dünyada sosyal medya üzerinden örgütlenen insanların neler başardığına hepimiz şahit olduk.
Satürn’e geri dönersek, yukarıda bahsettiğim birleştirici etkisinin yanına en bilindik etkisi olan engellemeyi de eklediğimizde puzzle tamamlanmaya yakın hale geliyor değil mi? Grup birleştiği andan itibaren kendi kurallarını oluşturmaya başlamıştır ve bu kurala uymayan her kim olursa olsun, o kişi bütünün hayrı için ocak dışı kalmak zorundadır. Tam bir “ya sev ya terk et” ya da “bu deveyi güt ya da bu diyardan git” vakası. Satürn’ün engelleri ve kısıtlamaları cezalandırmak için inen bir sopa değil, sürekliliği sağlamak için grubun zaman içerisinde oluşturduğu (Satürn=Kronos=Zaman) bir yapıdır. Burada kuralı koyan aslında kişinin ve mevcut haliyle kişilerin ta kendisidir ve bu kurallar da zamanın koşullarına uyum sağlayarak dönüşür ve çoğalır. Bu sayede çatlak sesler azalır ve grubun sesi gür çıkmaya başlar. Üstelik sistem zamanla kendi kendini döndürmeye başlar ve bir lidere (mesela Güneş) ihtiyaç kalmaz.
En özet haliyle bireysel haritalarımızda Kova ve Satürn’ü nasıl değerlendirebiliriz?
Kova burcu hangi evle ilgiliyse veya Kova burcunda yer alan gezegenler hangi evleri yönetiyorsa o konularda gücümüzü ortaya koyabilmek için tek başına değil, bir grupla beraber hareket etmemiz gerekiyor demektir.
Satürn’ün bulunduğu alan yapılanması gereken konuları işaret eder. Bir yerde yapılanmaya ihtiyaç varsa oranın kaotik olmasını bekleyebiliriz. Satürn hangi evdeyse o ev konularında bir darlık, engel olacaktır fakat bu engel de çoğu zaman kişinin kendi kendine koyduğu bir engeldir. Yani Satürn’ün bu hayat alanında oluşu kaosu çözmek için kişiye bir işarettir ve kaos çözüldüğünde büyük ödüller de ardından gelecektir ama kişi bu kaosu kendi çözemezse işte o zaman Satürn bunu yapmak zorunda kalacağımız olaylarla kişiyi çözmeye mecbur bırakır. Eğer Satürn doğru şekilde çalıştırılırsa -yani gereken kurallar koyulursa- kaos yerini tıkır tıkır işleyen bir makineye bırakır ama bu da bir günde olmayacak ve zamana yayılacaktır.
Sevgiler,
G.