Hayvan Hakları Yasası Astrolojik İnceleme
1978 UNESCO Uluslararası Hayvan Hakları Bildirgesi ve 2024 Türkiye Hayvan Hakları Düzenleme Yasası olay anı haritalarının astrolojik incelemesi
Kutuplaşma dediğimizde sınır tanımayan halimizin hayvan hakları gibi basit bir konuda bile uçlarda seyrettiğini hayretle izliyoruz. Bir tarafta her canlının yaşam hakkını savunan ve iyi bakımın her canlının hakkı olduğunu savunanlar, diğer tarafta insanın en kıymetli yaratılmış olduğunu ve kalan her canlıya hükmedebileceğini savunan bir kesim çatışıyor. Düzenlemenin iyi olduğunu savunan kesim kendi içinde de ayrışıyor gözlemlediğim kadarıyla: Hükümetin aldığı her kararı vicdan süzgecinden geçirmeden destekleyenler, hayvan hakları savunucularının sol görüşlü olduğuna inanıp muhalefet etmek için edenler, bildiği en iyi şey öldürmek olduğu için kısa yoldan sorunu çözmek isteyenler, bir de canı yandığı için can yakmayı kendine hak görenler. Hepsinin birleştiği nokta muhakeme eksikliği ve vicdan yoksunluğu. Bu konuda sosyolojik olarak söyleyebileceğim çok şey var ama konumuz astroloji olduğu için bu vicdan eksikliğini yaradana havale ederek astrolojik incelemelere dönüyorum.
Tüm canlıların yaşama hakkını savunan en önemli bildirge 15 Ekim 1978’de Paris UNESCO binasında yayınlanmış. Hala tüm dünyada gelişmiş haliyle kabul gören bu Uluslararası Hayvan Hakları Bildirgesi 14 maddeden oluşuyor. Kararın net olarak açıklandığı saat hiçbir kaynakta yazmasa da toplantının erken saatte başladığını biliyoruz. Öğlen 12 için çıkarttığım haritayı inceleyelim:
Yükselende Yay burcu ve hemen yükselen noktasında yer alan Neptün evrensel koruma, merhamet, sahip çıkma, acize kol kanat germe ve bütünleşme temalarına işaret ediyor. İnsani ve etik değerlerin ön planda olduğunu, bu kararın temel motivasyonunun tüm canlıların bir arada uyum içerisinde yaşamasının sağlanması olduğunu görüyoruz. Halkı temsil eden Ay 4. Evde, iç huzur ve duygusal güvence için bir başlatma enerjisi içerisinde ve Ayın Neptün ile yakınlaşan üçgen açısı bu enerjiyi destekliyor. Neptün Yay transiti idealist görüşlerin hakim olduğu ve yardımlaşma temasının öne çıktığı bir dönemken duyguların ve maneviyatın temsilcisi Ay ile uyumlu bir açıda olması, üstelik Ayın boşlukta olmaması bu girişimle ilgili güzel işaretler. Korumak ve beslemekle ilgili hukuki bir olay anında Ayın Jüpiter ile üçgen açısını görmek tesadüf olamayacak kadar güzel. Bu barış ve refah açısı hukuki ve çok önemli bir başlangıç için ateş elementinde kesintisiz enerji akışıyla konuyu destekliyor.
Konu bildirge olunca bakmamız gereken bir diğer önemli gezegen de Merkür. Merkür ışığın altında olsa da 10. Evde ve Akrep burcunun ilk derecelerinde bir otoritenin halka açıklama yapmasını, yeni bir tasarı ve uygulama sunmasına işaret ediyor. Yalnız burada Merkür’ün Jüpiter ile yaklaşan karesini görüyoruz ki bu da etik değerlerde bir anlaşmazlık, önyargı ve sorgulama işareti. 8. Ev vurgusunu da hesaba kattığımızda kararla ölüm-yaşam çerçevesinde çatışan bazı görüşlerin ters düşmesini bekleyebiliriz. Araştırdığımda gördüm ki bu bildirgenin 9. maddesine vejetaryen beslenen kişiler itiraz ediyor. Hayvanların yenmek için kesilmesinin bildirgenin savunduğu etik değerlerle çeliştiğine dair bu itiraz bildirgenin 11 yıllık bir değişim ve yapılanma sürecine girmesine de vesile oluyor ve bildirgenin bugün kabul edilen son halini alması 1990 yılında ancak gerçekleşiyor.
Haritanın diğer işaret ettiği konulara genel anlamda bakarsak idari konularda önemli değişiklikler, hukuki kalıcı değişiklikler, hayvanseverlik ve yardımlaşma ile ilgili pek çok sembolizma mevcut. Yasanın kalıcı olacağını, uygulanacağını ancak düzenlemelere tabi olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bildirge yayınlanmadan 1 ay önce Balık — Başak aksında olan ay tutulması yine aynı aksta yer alan ay düğümlerini tetikliyor ve büyüyen ay fazında atılan bu tohum progress son dördün fazda tamamlanarak globalleşiyor.
Ülkemizde vicdan sahibi herkesi tetikleyen son düzenleme 30 Temmuz 2024 tarihinde, meclis tatile girmeden önceki gece 3.45’de çekilen bir fotoğraf ile bildirildi. Dolayısıyla bu düzenlemenin haritasını da bu tarihle, Ankara’ya göre çıkarttım.
Yükselende Yengeç burcunu görüyoruz. Güvenlik temalarının hakim olduğu Yengeç burcunun en önemli özelliklerinden biri güvenliği sağlamak için konservatif yöntemleri savunmasıdır ki yükselen derecesi Türkiye’nin haritasındaki yükselen derecesine oldukça yakın. Yani bu kararın ülkenin genel hareket tarzıyla uyumlu olduğunu görebiliriz. Yükselen yöneticisi Ay 12. Evde, halkı da temsil eden ayın düşük bir evde ve İkizler burcunda peregrin olması halkın bu kararla ilgili fazla söz sahibi olmadığına işaret ediyor. Ayın önündeki ilk açı yine Peregrin olan Marsla kavuşumu: 3. Evdeki Merkür tarafından ağırlanan ve Merkür karesinin eşlik ettiği bu kavuşum bana halkın bu konuda tepkisini ancak sözlü olarak ifade edeceğini, aksiyon alacak gücünün olmadığını, bol laf az iş ile konunun fazla derinine inmeden yüzeysel bir şekilde gündem olacağını fazla görünür bir etkinin yaratılamayacağını düşündürüyor. Merkür geri hareketine başlamadan önce oldukça yavaşlamış haldeyken ama şeye rağmen kendi yönettiği burçtayken karar çok fazla eleştiri alabilir ama sonuca etki eder mi? Pek sanmam.
Normalde astrolojinin gizli kutusu 12. Evdir. Görünmeyen şeyleri, kendi kendini sabote etmeyi, gizli düşmanlıkları, perde arkasını ve benzer pek çok temayı kapsar. Hastane, bakım evi, barınak gibi kapalı alanları ve bakıma ihtiyacı olan canlıların ihtiyaç duydukları bakımı da kapsar. Örneğin 6. Ev hastalıksa 12. Ev şifadır. 6. Ev günlük rutinler ve çalışmaysa 12. Ev o işin ortaya çıkabilmesi için olan her şeyi kapsayan arka planıdır. Bu açıdan ele aldığımızda barınaklarla oldukça ilgili olan bu evde ayı görmek sadece halkın tepkisiyle ilgili değil, bakıma muhtaç olan acizlerin mağduriyetine de işaret ediyor çünkü Ay Mars kavuşumuyla zarar görüyor.Zarar veren gezegen de zarar görür. Mars’ın sembolizmalarından iki tanesini söyleyeceğim sadece, kesici aletler ve köpekler… (12.evde olan bu zarar görme göz önünde olmazdı zaten ama ilahi adalet bu ya, yer altından çıkan mazlumların halini hepimiz gördük ve parça parça dağıldık. Üzerine son sözü dispozitör Merkür söyledi, bol bol şikayet ettik, kararı eleştirdik ve diğer pek çok tatsız gündem arasında unutuldu gitti.) Toparlamak gerekirse Ay, Merkür ve Mars arasındaki bu açı ve yerleşimler halkın çok sinirlenip çok söz söyleyeceğini, kendi içinde fikir ayrılığıyla bölüneceğini, ortamın kışkırtmalara açık olduğunu net olarak gösteriyor. Bence Jüpiter İkizler transitinde her konuda olduğu gibi bu konuda da dezenformasyona karşı da uyanık olmakta fayda var ki bu iki şekilde olabilir: Olan olayların iyi şekilde gösterilip üstünün kapatılmaya çalışılması veya olayların dikkat çekmek için olduğundan kötü gösterilip suni tepkilerin büyütülmesi. Her ikisi de mayın tarlası gibi riskli bu ortamda olumsuz sonuçlar doğurabilir, dilerim böyle olmaz.
Unesco evrensel bildirgesinin haritasında etik ve ahlakın temsilcisi Jüpiter oldukça önemli bir konumdaydı, bizim düzenleme anı haritamızda nasıl? Yaptırım gücünün olmadığı, zarar gördüğü bir burçta ve yaklaşan Satürn karesinden zarar görüyor. Satürn de retro harekette olduğu için çift etkiden söz edebiliriz. Satürn yazılı yasalar ve yaptırımsa Jüpiter inançlar ve düşüncelerdir. Toplumsal düzenin sağlayıcısı iki gezegen sert bir çatışmanın eşiğinde. Üstelik Satürn Jüpiter yönetiminde, retro, inançlar ve yasalar evinde. Bu tablo bana hukuki yaptırımla ilgili sıkıntılar çıkabileceğini, yasanın bir noktada tıkanacağını ve uygulanabilirliğinin olmadığını düşündürüyor. Ayrıca Satürn’ün yerleşimi itibariyle baskıcı tutumdan doğabilecek oldukça görünür sonuçlarla karşılaşılması da ihtimal dahilinde.
Bonus: Burada Jüpiter’i ve Balık burcunu daha iyi anlamak tabloyu net olarak görmemize yardımcı olacak: Balık burcu her ne kadar pozitif anlamda bütünleşmek, koşulsuz sevgi ve bağlılık gibi anlamlar taşısa da olumsuz etkileri arasında körü körüne bağlanılan düşünceler için kendini ve başkalarını feda etme güdüsü de vardır. Fanatizm ve inançlarda yozlaşma hem Balık hem Jüpiter arketipi. (Örneğin canlı bomba) Jüpiter ve Satürn’ün aynı anda kötü bir durumda olması, çatışmaları ve haritadaki yerleşimleri sorunu yanlış yolla çözmek için atılacak adımlar ile pek çok cana kıyılabileceğini net olarak gösteriyor. Eğer Balık burcuyla ilgili konuyu daha derinden incelemek isterseniz tıklayın.
10. Ev otoriteyi temsil eden alan olarak hem yöneticisi Jüpiter’in durumu, hem de Neptün’ün varlığıyla yöneticilerimiz bu konuda çok aklı selim hareket ediyor gibi görünmüyor. Normalde Unesco haritasında Neptün’ü yükselende gördüğümüzde bu durumu iyiye yorabilmiştik ancak düzenleme anında Neptün 29 derecede ve Satürn’ün teriminde. Anaretik dereceler streslidir, hele de Satürn bu kadar zordayken Neptün’ün kollayıcılığından ziyade akıl tutulması etkisinden söz etmemiz daha yerinde olacaktır.
Güneş ve Plüton karşıtlığını es geçmek istemem. Bu açıyı kısaca tanımlarsam “Yaptım, oldu.” derim. Üstelik Plüton Ay Mars kavuşumuna da üçgen açıyla destek veriyor. Dolayısıyla Kova burcunun verdiği yetkiye dayanarak Plüton pek ala çeşitli ayaklanmaları tetikleyebilir. Yine de olayların şu tabloda gezi kıvamına gelmesini bekleyemeyiz ama emin olmak için olay anı haritasının Türkiye haritasını nasıl tetiklediğine de kısaca bakmakta fayda var.
Türkiye’nin yükseleninin Yengeç olduğundan bahsetmiştim. Yükselene oldukça yakın olan ve ülkenin sürekli küllerinden doğmasını sembolize eden Plüton kavuşumu var. Olay anında yükselen derecenin Türkiye’nin Plütonuyla kavuşumuna bu karar Türkiye üzerinde dönüştürücü bir etki yaratabilir mi? Diye sordurur. Diğer tarafta Neptün’ün Türkiye’nin Ayı ile yaptığı kare açı halkı huzursuz edebilecek, halk tarafından çok desteklenmeyecek, belirsizliklere, kayıplara, üzücü gelişmelere ve hayal kırıklıklarına gebe bir ortamı tetikliyor. Bakıma muhtaç canlarla ilgili politik bir istikrarsızlık işareti olarak da alabiliriz.
Türkiye’nin 12. Evine Ay, Mars ve Jüpiter’in düştüğü bu tablo bana iyi bir izlenim oluşturmuyor. Yasayla ilgili zorluk, anlaşmazlık, tartışma, provokasyon, adalet ve ahlaki konularda yozlaşma işaretleri bolca var. Ayrıca bu karar gerçekten toplumsal güvenliğin sağlanması için mi alındı yoksa arkada dönen başka bir oyun var mı diye de düşündürdü. Neresinden baksanız bu iki harita beraber iç hursuzluğu tetikliyor. Tüm haritayı bütün olarak ele aldığımda kontrol dışı spekülasyonlar ve düzenin etkilenmesi, sağlam bir despotluk ve bu despotluktan doğacak zararlar ile isyan bayrağının çekilmesine yol açabilecek olumsuz senaryolar var.
Aynı konuda iki farklı yasa, iki farklı tablo. Her ikisi için de daha söylenebilecek pek çok şey var ama bu kadarıyla bile sonuçlarının ve altında yatan motivasyonun ne kadar farklı olduğu aşikar. Temennim sağlam bir zemine oturmayan bu düzenlemenin tez vakitte ve daha fazla can kaybı yaşanmadan yürürlükten kalkması ve tüm canlılar için iyi şartlarda, akıl ve merhamet süzgecinden geçmiş, herkesin gönlünün ve aklının mutmain olacağı doğru kararların verilmesi.
Sevgiler,
G.